Dua Nedir? Hangi Durumlarda Dua Ederiz?

/ 8 Ocak 2021 / 700 / yorumsuz
Dua Nedir? Hangi Durumlarda Dua Ederiz?

Dua genelde istek ve dileklerimizin olmasını temenni ettiğimiz durumlarda Allah’a olan bir yakarıştır. Ne zaman bir şey istesek bunun olması için gökyüzüne doğru başımızı kaldırır ve Allah’ım diye dua etmeye başlarız. Bu alınmasını istediğimiz bir kıyafet ya da bir eşya üzerinde de olabilir, girmiş olduğumuz sınavın güzel not getirmesine de olabilir. Bazen hastalıklara şifa gelmesi için dua edilirken bazen de uzakta olan çocuğumuz ve sevdiklerimiz için dua ettiğimizi görürüz.

Sadece Allah’tan yardım dilemek için dua etmemeliyiz. Günahlarımızın affedilmesi, cennette bir yer edinmemizi istememiz ve cehennem azabından korunmak için de dua etmeliyiz. İftar sofrasında ettiğimiz dualar da bulunmaktadır. Bu dualar genellikle verilen nimetlere şükretmek içindir. Açlığın ne kadar zor olduğunu bilerek önümüzdeki nimetlerin bütün inananlarda olmasını istememizden kaynaklanır. Dua geniş kapsamlı olarak her zaman başvurduğumuz bir yol olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ne Zaman Dua Etmek Gerekir 

Genellikle dara düştüğümüzde ve isteklerimizin gerçekleşmesi için baş vurduğumuz dualar insanların manevi duyguları ile yakından ilgilidir. Allah aşkı ile dolu olan bütün inananlar yardımın sadece Allah’tan geldiğine inanırlar. Siz hiç başkasından yardım dilenen insan gördünüz mü? Tabi ki hayat içerisinde diğer insanların yardımlarına ihtiyaç duyarız. Bu maddi yardımlar da olabilir manevi yardımlar da olabilir. Başkasından borç para isteyebiliriz, ondan bizim faydamıza olan iş talep edebiliriz. Bunlar insanların birbirleri ile aralarında yaptıkları yardımlaşma sonucunda olmaktadır.

Ama bu durum da bile o borç istediğimiz kişiyi karşımıza getiren, darda kaldığımızda başkasından yardım istememize aracılık eden yine Allah’tır. O istemediği sürece hiçbir şey olmaz. Allah” ol der” olur. Bu durum Kur’an-ı Kerim’de birçok ayetlerde de bulunmaktadır. İstenilenler sadece Allah tarafından istenir ve ona el açılır. “O” bizim için neyin hayırlı olduğunu bilendir. O yüzden dua ederken ve yardım isterken sadece Allah’a yönelmeli ve ondan istemeliyiz.

Dua ile İlgili Ayetler Nelerdir?

Mü’min (Gâfir) sûresi, 60. Ayette diyor ki: Bana dua edin ki duanızı kabul edeyim.

A‘râf sûresi, 55. Ayet: Rabbinize yalvara yakara ve sessizce dua edin. Çünkü O haddi aşanları sevmez.

Neml sûresi, 62. Ayet: Darda kalanların, kendisine yalvardıkları zaman duasını kabul eden ve onları sıkıntıdan kurtaran kim?”

Bakara sûresi 186. Ayet: Kullarım sana beni sorduklarında, (bilsinler ki) ben onlara çok yakınım. Bana dua edenlerin dualarını kabul ederim.

Bakara Suresi, 127. Ayet: İbrahim, İsmail’le birlikte Evin (Ka’be’nin) sütunlarını yükselttiğinde (ikisi şöyle dua etmişti): “Rabbimiz bizden (bunu) kabul et. Şüphesiz, Sen işiten ve bilensin”;

Al-i İmran Suresi, 38. Ayet: Orada Zekeriya Rabbine dua etti: “Rabbim, bana Katından tertemiz bir soy armağan et. Doğrusu Sen, duaları işitensin”

Araf Suresi, 29. ayet: De ki: “Rabbim adaletle davranmayı emretti. Her mescid yanında (secde yerinde) yüzlerinizi (O’na) doğrultun ve dini yalnız Kendisi’ne has kılarak O’na dua edin. “Başlangıçta sizi yarattığı” gibi döneceksiniz.”

Ahzab Suresi, 43. ayet: O’dur ki, sizi karanlıklardan nura çıkarmak için size rahmet etmekte; melekleri de (size dua etmektedir). O, mü’minleri çok esirgeyicidir.

Fatır Suresi, 14. ayet: Eğer onlara dua ederseniz, duanızı işitmezler, işitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet gününde ise, sizin şirk koşmanızı tanımayacaklardır. (Bunu her şeyden) Haberi olan Allah gibi sana (hiç kimse) haber vermez.

Mü’min Suresi, 60. ayet: Rabbiniz dedi ki: “Bana dua edin, size icabet edeyim. Doğrusu Bana ibadet etmekten büyüklenen (müstekbir)ler; cehenneme boyun bükmüş kimseler olarak gireceklerdir.

Zümer Suresi, 8. ayet: İnsana bir zarar dokunduğu zaman, gönülden katıksızca yönelmiş olarak Rabbine dua eder. Sonra ona Kendinden bir nimet verdiği zaman, daha önce O’na dua ettiğini unutur ve O’nun yolundan saptırmak amacıyla Allah’a eşler koşmaya başlar. De ki: “İnkarınla biraz (dünya zevklerinden) yararlan; çünkü sen, ateşin halkındansın.”

Kehf Suresi, 28. ayet: Sen de sabah akşam O’nun rızasını isteyerek Rablerine dua edenlerle birlikte sabret. Dünya hayatının (aldatıcı) süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırma. Kalbini Bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz, kendi ‘istek ve tutkularına (hevasına)’ uyan ve işinde aşırılığa gidene itaat etme.

Yukarıdaki ayetlerden anlaşıldığı üzere duanın sadece Allah’a yapılması gereken bir yalvarış olduğunu görebiliriz. Kur’an-ı Kerim’de buna benzer daha birçok ayet olduğunu da görmekteyiz. Çünkü Allah darda kalan, yolda kalan, aç olan ve rızıksız bırakılan her kulunun yanındadır.

Dua İle İlgili Hadisler Nelerdir?

Peygamberimizin söylemiş olduğu sözlere hadis denilmektedir. Bu sözler yaratıcımızdan ona aktarılmış ve ondan da bizlere gelmiş sözlerdir. Peygamberimizin ve dinimizde önemli olan diğer kişilerin söylemiş olduğu hadislere örnekler vermek gerekirse;

Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben onlara çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin duasına karşılık veririm. O halde kullarım da benim davetime uysunlar ve bana inansınlar, umulur ki doğru yolu bulurlar.

Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, duanızı kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.

Allah’a duadan daha üstün bir şey yoktur. Dua ibadetin iliği, beyni ve özüdür.

Hz. Aişe (r)’den Rasulullah şöyle buyurmuştur: Allah ısrarla dua edenleri sever.

Ebu Hureyre (r)’den Rasulullah şöyle dua ederdi: Allah’ım! (şu) dört şeyden sana sığınırım: (Sahibine meşru) menfaat sağlamayan ilimden, (Allah’tan) korkmayan-itaat etmeyen kalpten, doymayan (ihtiraslı) nefisten ve işitilmeyen (yani kabul olmayan) duadan.

Hz. Aişe (r)’den Rasulullah şöyle buyurmuştur: En faziletli dua, kişinin kendisi için yaptığı duadır.

Şüphesiz Allah Rahimdir, Kerimdir. Kulunun kendisine (dua ederken) ellerini kaldırdıktan sonra onlara herhangi bir hayır bırakmamaktan hayâ eder.

Ebu Hureyre (r)’ den Rasulullah şöyle buyurmuştur: Allah’a duanızın kabul edileceğine kesinlikle inanmış olarak dua edin. Şunu da bilin ki, Allah kendisinden gafil ve başka işlerle meşgul bir kalbin duasını kabul etmez.”

Enes (r)’ den Rasulullah (s) şöyle buyurmuştur: Biriniz dua ettiğinde, isteğinde kararlı olsun. “Allah’ım, dilersen bana ver” demesin. Şüphesiz Allah’ı zorlayan hiç kimse yoktur.

Ebu Hureyre (r)’ den Rasulullah (s) şöyle buyurmuştur: Biriniz Rabbinden bir şey istediğinde duasının kabul edildiğini hissederse, ‘İhsanıyla güzel nimetleri tamamlayan Allah’a hamdolsun’ desin. Duasının kabulü geciken de, ‘Her hâl için Allah’a hamdolsun’ desin.”

Rasulullah şöyle buyurmuştur: Yok, mu dua eden? Duasını kabul edeyim. Yok, mu benden isteyen? İsteğini vereyim. Yok, mu bağışlanma isteyen? Onu bağışlayayım. Kalbinizin yumuşadığı (rikkat) anlarını ganimet bilin. Bu vakitleri dua için iyi değerlendirin. Kulun Rabbine en çok yakın olduğu hal, secde halidir. Öyleyse secdede duayı çoğaltın.

Dua Ettiğimiz Durumlar

Yaşadığımız sürece dua etme ihtiyacını devamlı hissetmişizdir. Dua iyi ya da kötü günde bazen teşekkür bazen de yalvarış şeklinde olmaktadır. Güzel olaylarla karşılaştığımızda nasıl ki “çok şükür Allah’ım sana” diyorsak; zor zamanlarımızda da” Allah’ım sen yardım et” dediğimiz de oldukça çok olmaktadır. Dua ettiğimiz durumlardan bazılarından kısaca bahsetmemiz gerekirse;

  • Yemekten önce ve sonra şükretmek için dua ederiz. “Allah’ım verdiğin nimetlere binlerce kez şükürler olsun. Sen olmayanlara da ver” deriz.
  • Öğrenciler sınav öncesi sınavları iyi geçsin diye dua ederler.
  • Anne ve babalar çocuklarının sağlıkları, mutlulukları ve gelecekleri için dua ederler.
  • Evladını askere gönderen bir anne onun sağ salim dönmesi için dua eder.
  • Yeni doğan bir bebeğin sağlıklı, uzun ömürlü ve hayırlı bir evlat olması için dua edilir.
  • Yeni evlenen çiftlerin mutlu olmaları için dua edilir.
  • Yeni alınan evde huzur içinde oturmak için dua edilir.
  • Günahların affedilmesi için dua edilir.
  • Ahirette cennetten bir yer edinmemiz için dua edilir.
  • Sağlığımız ve huzurumuz için edilen dualara çok rastlanılır.

Görüldüğü üzere insanlar kendileri, çocukları, anne, babaları ve eşleri için dua etmektedirler. Maddi konuların gerçekleşmesi için yapılan duaların yanı sıra sağlık ve sıhhat için edilen dualar daha fazla dikkat çekmektedir. Şükür ve minnet için edilen teşekkürler de Allah katında oldukça değerli dua sınıfındadır. Neticede zorda ve darda olduğumuz zamanların haricinde iyi geçen günlerimiz için de duayı zihnimizden ve dudaklarımızdan eksik etmemeliyiz.

Sıkıntı ve Dertlerimizden Kurtulmak İçin Edilen Dualar

Sıkıntılı anlarımızda Allah’tan yardım dilemek oldukça önemlidir. Çünkü bize yardım edecek tek varlık O’dur. Bu durum Kur’an-ı Kerim’in birçok ayet ve hadisinde de yer almaktadır. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Dayanılamayacak dertten, insanı helâke götürecek talihsizlikten, başa gelecek fenalıktan ve düşmanı sevindirecek felâketten Allah’a sığınınız.

Yukarıda da söylendiği gibi başımıza gelen her türlü felaket ya da sıkıntıda sığınılacak tek yer Allah’tır. Bir sorunla karşılaştığımızda isyan edeceğimize bu sıkıntıdan yardım dilemek yapılması gereken bir durumdur. Şunu da unutmamalıyız ki “bizim hayır bildiğimiz şer, şer bildiğimiz de hayır” olabilir. Yani başımıza geldiğini düşündüğümüz kötü olayların belki de bizim için hayırlı olabileceğini o an için düşünemeyiz. Bunu ileride görürüz ama o zaman da ettiğimiz isyanlardan suçluluk duyabiliriz. Bu konuda dikkatli olmalıyız.

Dünya ve Ahiret Hayatımız İçin Edilen Dualar

İnsanların dünyaya gelmesinde muhakkak ki bir sebebi vardır. Bu sebeplerin neler olduğunu hiç düşündük mü acaba? Dünyanın bir imtihan yeri olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Belli bir süre imtihandan sonra herkes bir gün ölecektir. “Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmalıyız” sözünü hepimiz biliriz. Dünyada yaşarken edilen duaların yanı sıra ahiret için edilen dualar da oldukça fazla dualar mevcuttur.

“Allâhümme aslih lî dînillezî hüve ısmetü emrî, ve aslih lî dünyâyelletî fîhâ meâşî, ve aslih lî âhiretilletî fîhâ meâdî, vec‘ali’l-hayâte ziyâdeten lî fî külli hayr, vec‘ali’l-mevte râhaten lî min külli şer: Allahım! Bütün işlerimin başı olan dinim konusunda hataya düşmekten beni koru! Yaşadığım şu dünyadaki işlerimin yolunda gitmesini sağla! Dönüp varacağım âhiretimi kazanmama yardım et! Hayatım boyunca daha çok hayır yapmama imkân ver! Her türlü kötülükten kurtulmamı sağlayacak bir ölüm nasip et!”

Sizlerin de anlayacağı gibi; bu dünya için dua ederken ahiret için de dua etmek her zaman gerekmektedir. İnsanlar yaşarken bu dünyanın işlerine dalıp giderler. Çoğu zaman ahiret hayatını unuturlar. Ancak ne zaman başlarına kötü bir olay gelse o zaman dualarını çoğaltırlar. Bu dünyada başkalarına iyilik etmek, zorda ve darda kalana yardım etmek aslında duaların en makbulüdür. O yüzden yaşadığınız sürece bu dünya ve ahret için dualarınızı eksik etmeyiniz.