Dua Ederken Nelere Dikkat Edilmelidir?

/ 11 Ocak 2021 / 985 / yorumsuz
Dua Ederken Nelere Dikkat Edilmelidir?

İslam dininde dua çok önemli ve kutsaldır. İnsan hayatında vazgeçilmez bir yere sahiptir. Allah’ın varlığının bir kanıtı olarak ona edilmesi ve birtakım isteklerde bulunulması söz konusudur. İnsanlar diledikleri her şey için dua edebilirler. Dua etmek hem insanlık için bir iyilik hali hem de Allah’ın varlığını kabul ediştir. Bu da en büyük sevaplardan biridir.

Dua her zaman ve her yerde okunabilir. Ancak etkili bir dua etmek için birtakım durumları göz önüne almak gerekir. Örneğin farz namazların ardından edilen dua, abdest alınarak okunulan dua oldukça kıymetli dualardır. Hatta dua edilmeden önce abdest aldıktan sonra nafile namazı kılıp da dua edilmesi Peygamber Efendimizin (SAV) de önerdiği bir husustur. Bu konuda şunları söylemektedir:

“Müslüman bir kimse, her gün Allâh rızâsı için farzların dışında nâfile olarak on iki rekât namaz kılarsa, Allâh Teâlâ ona cennette bir köşk hazırlar.”

Dua etmek incelik isteyen bir durumdur. İncelikten kasıt, belli başlı kurallara riayet ederek dua edilmesi kabulünü kolaylaştıracaktır. Dua ederken nelere dikkat edilmelidir sorusu önemlidir. Çünkü dua etmek Allah ile konuşmaktır. Allah’ın huzuruna çıkarken dikkat edilmesi birtakım durum söz konusudur. Duanın nerde ve ne zaman edileceği, hangi niyetle okunacağı gibi durumlar duanın kabulü için oldukça önemlidir. Dua ederken dikkat edilmesi gerekenler, uyulması gereken adaplar şunlardır:

Duaya Başlamadan Önce Besmele Çekmek

Duaya başlamadan önce kişinin hem madden hem de manen temizlenmesi gerekir. Bunun için abdest almak şarttır. Abdest aldıktan sonra Kıble yönüne dönülmeli ve besmele çekerek duaya başlanmalıdır. Besmele çekmek bereketi, iyiliği, güzelliği artıran bir unsurdur. Çeşitli ayetlerde ve hadislerde de besmelenin bir işe başlamadan önce çekilmesi önemle vurgulanmaktadır. Örneğin; kurban keserken, Kur’an okumaya başlarken gibi pek çok ibadet durumunda besmele çekmek gerekir. Dua etmek de Allah’a yapılan bir ibadet olduğu için besmele çekerek duaya başlamak gerekir. Ardından da Allah’a hamd edilip Peygamberimize de salat ve selam getirilmesi önemli bir husustur.

Bu durumla ilgili Peygamberimiz duaya başlarken :

“Yücelerin yücesi ve bağışlayıcı olan Rabbimi, bütün noksanlıklardan tenzih ederim.” demiş ve devamında da şunu söylemiştir:

“Biriniz dua ettiği zaman, Allah’a hamd ve övgü ile başlasın, sonra Peygambere salât etsin, sonra dilediği duayı yapsın.”

Duaya Başlamadan Önce Tövbe ve İstiğfar Etmek

Kişinin sürekli günah işlemesi, harama el uzatması ettiği duaların önündeki en büyük engeldir. Öncelikli bu hallerini düzeltmesi gerekir. Bu nedenle de bol bol tövbe ve istiğfar etmeli ve Allah’ın huzuruna öyle çıkmalıdır. Bu hususta Peygamberimiz tavrını net bir şekilde ortaya koymakta ve şöyle buyurmaktadır:

“Allah yolunda seferler yapmış, üstü başı tozlanmış bir adam, ellerini semaya kaldırarak, ‘Ya Rabbi’ ‘Ya Rabbi’ diye yalvarıyor. Oysa yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böyle birisinin duası nasıl kabul olur?”

Elleri Göğe Açıp Dua Bitince Yüze Sürmek

Dua ederken elleri göğe açmak, Peygamberimizin yaptığı davranışlardan biridir. Öyle ki koltuk altları görünür bir şekilde olacak kadar ellerini semaya açmıştır. Bu konuda sahabelerin sözü olarak bilinen çeşitli rivayetler bulunmaktır.

Ebû Mûsâ el-Eş’arî şöyle demiştir:

“Hz. Peygamber, dua etti ve ellerini kaldırdı. Ben koltuk altlarının beyazlığını gördüm.” Bir başka sahabe olan Enes ise;

“Hz. Peygamber, duada ellerini (semaya) koltuk altlarının beyazı görününceye kadar kaldırırdı” demiştir.

İslam halifelerinden biri olan Hz. Ömer ise şunları söylemiştir:

“Hz. Peygamber, duada ellerini semaya kaldırdığı zaman yüzlerine sürmeden indirmezdi.”

Allah’ın Güzel İsimleri ile Dua Etmek

Esma-i Hüsna olarak bilinen Allah’ın isimleri, dua ederken kullanılmalıdır. Bu hususta Kur’an-ı Kerim’de birtakım sureler bilgi vermektedir. Örneğin Araf Suresi’nde yer alan ayette;

“En güzel isimler Allâh’ındır. O hâlde O’na o güzel isimler ile dua edin” denmektir.

Yine bir başka sure olan İsra’da ise;

“De ki: İster Allah diye dua edin, ister Rahmân diye dua edin, hangisiyle dua ederseniz (edin) en güzel isimler O’nundur.” ayeti yer almaktadır.

Mübarek Gün ve Gecelerde Bolca Dua Etmek

İslam inancında pek çok mübarek gün ve gece bulunmaktadır. Bu gün ve geceler duaların kabul olması için adeta bir araç görevi görmektedir. Bayramlardan bir gün önce yani arefe günleri, ramazan ayı, cuma geceleri ve günü, bayram günleri, seher vakitleri, ezan ve kamet arasında bulunan zaman gibi daha pek çok zamanda dua etmek kabul olması açısından çok önemlidir.

Sabah ve akşam saatlerinde dua etmek özellikle vurgulanan bir husustur. Hatta bu konuda En’am Suresi’nde şöyle bir ayet bulunur:

“Rab’lerinin rızasını isteyerek sabah akşam ona dua edenleri yanından kovma. Onların hesabından sana bir şey yok, senin hesabından da onlara bir şey yok ki onları kovasın. Eğer kovarsan zalimlerden olursun!”

İhlas Eşliğinde ve Şuur Sahibi Olarak Dua Etmek

Dua ederken samimi olmak, bilerek ve isteyerek dua etmek gerekir. Aklın başka düşüncelerle meşgul olmamalı ve sadece istenilen şeye odaklanılmalıdır. Kur’an’da yer alan bazı sureler de bunu açıkça ifade etmektedir. Bir örnek verilecek olursa;

“O diridir. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O hâlde dini sadece Allah’a özgü kılarak ihlâsla O’na dua edin / ibadet edin. Her türlü övgü, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.”

Kabul Olacağına Dair Bir İnançla Dua Etmek

Dua ederken dikkat edilmesi gereken hususlar arasında kabul olacağına inanmak da önemli bir yerde bulunmaktadır. İnanarak dua etmek duanın kabul olmasında oldukça etkili bir unsurdur. Peygamberimizin bu konudaki tavsiyesi şu şekildedir:

“Kabul edileceğine kesin bir şekilde inanarak Allah’a dua edin.”

“Dua ettiğiniz zaman, isteğinizi kesin olarak isteyin. ‘Allah’ım! Dilersen bana ver’ demeyiniz. Çünkü Allah’ı zorlayacak herhangi bir güç yoktur.”

Alçak Bir Sesle ve Yalvararak Dua Etmek

Dua ederken yalvarmak ve kısık bir ses kullanmak gerekir. Bazı surelerde ve hadislerde de böyle dua edilmesi gerektiği açık bir şekilde ifade edilmiştir. A’raf Suresi’nin ayetlerinde de bunu görmek mümkündür:

“Rabbinize yalvararak ve içten dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez.”

Yine Peygamberimizin hadisinde de yer aldığı gibi:

“İçten gizlice yapılan dua açıktan yapılan 70 duaya denktir.”

Israrlı Bir Şekilde Dua Etmek

Dua etmek sürekli olmalıdır. İnsanlar bir dileğinin yerine gelmesi için devamlı olarak dua etmeli ve bundan vazgeçmemelidir. Dua kabul olmuyor diye vazgeçmek yanlıştır. Allah’ın duayı kabul etmesi için uygun bir zamanı ve hayrı beklediğinin bilincinde olarak dua edilmelidir. Bu konudaki hadislere örnek verecek olursak;

“Şüphesiz ki Allah, ısrarla dua edenleri sever.” demiştir. Bir başka hadisinde yine,

“Rabbime dua ettim de kabul edilmedi, diyerek acele etmediğiniz sürece Allah dualarınızı kabul eder.” demiştir.

Ümitli ve Korkulu Bir Şekilde Dua Etmek

Dua ederken ümitli olmak, duanın kabul olacağına dair bir ümit beslemek gerekir. Yine kişi dua ederken korku duygusu eşliğinde dua etmelidir. Korkudan kasıt, işlediği günahlardan dolayı dualarının kabul olup olmayacağı hususundaki korkularıdır. Bu konuya dair Kur’an’da birtakım ayetler yer almaktadır. Örnek olarak;

“Korkarak ve umarak O’na dua edin. Muhakkak ki Allâh’ın rahmeti, sözünü ve işini en iyi bir şekilde yapan mü’minlere yakındır.” buyrulmaktadır.

Bir başka ayette ise,

“Onlar (mü’minler); yanları yataklardan uzaklaşırlar (gece kalkarlar), korkarak ve umarak Rablerine dua ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için harcarlar.” olarak ifade edilmektedir.

Ölçü Dahilinde ve Aşırıya Kaçmadan Dua Etmek

Dua ederken meşru şeyler istenmelidir. Dinimizin yasakladığı ve günah saydığı istekler için dua etmek doğru değildir. Allah’ın doğru bulmadığı ve yasakladığı şeyler hakkında dua etmek ve istemek Allah’a karşı büyük bir saygısızlıktır. Bir hadiste de Peygamberimizin bahsettiği gibi;

“Kul, günah talep etmedikçe veya sıla-i rahmin kopmasını istemedikçe duası icâbet görmeye (kabul edilmeye) devam eder.”

Yalnızca Sıkıntılı Dönemde Değil Her Zaman Dua Etmek

Dua etmenin yeri ve zamanı yoktur. Her zaman dua edilmelidir. Sıkıntılı dönemler ile kalmayıp mutlu anda da dua etmek Allah’ın hoşuna giden davranışlardan biridir. Sıkıntılı zamanlarda Allah’a dua edip yalvarmak doğru bir davranıştır. Bu konuda hadislerden birine örnek olarak;

“İki dua reddedilmez veya reddedilmesi çok nadir olur: (Bunlar) ezan okunduğu esnada ve sıkıntı zamanlarında yapılan duadır.” verilebilir.

Bir başka hadisinde ise sadece sıkıntılı zamanlarında değil, varlıklı ve mutlu zamanlarında da Allah’a dua etmesi gerektiğini vurgulamaktadır;

“Rahatlık zamanlarında Allah’a yönel, O’nu tanı ve O’na dua et ki sıkıntılı zamanlarda da Allah sana yönelsin, seni tanısın ve sana yardım etsin” buyurmuştur.

Kur’an’da yer alan Zümer Suresi bu konuda şöyle bir ayet ile insanlara açıklama yapmaktadır;

“İnsana bir zarar dokundu mu, hemen içtenlikle Rabbine yönelerek O’na dua eder. Sonra (Rabbi) ona kendisinden bir nimet verdi mi; önceden O’na yaptığı duayı unutur da, O’nun yolundan saptırmak için Allah’a eşler koşmaya başlar.”

Yine Yunus Suresi’nde bu konu hakkında şöyle buyrulur:

“İnsana bir zarar dokunduğu zaman, yanı üzere yatarken, yahut otururken ya da ayakta iken bize dua eder; ama biz onun darlığını açıp kaldırınca sanki kendisine dokunan bir darlıktan ötürü bize hiç dua etmemiş gibi hareket eder. İşte aşırı gidenlere, yaptıkları iş böyle süslü gösterilmiştir.”

Bir başka sure olan Lokman Suresi’nde de;

“(Denizde) onları, gölgeler gibi dalgalar sardığı zaman, dini yalnız kendisine has kılarak Allah’a dua ederler. Fakat O, onları kurtarıp karaya çıkarınca içlerinden bir kısmı iktisâd eder (Allah’a yönelmeyi kısar, gevşetir); zaten bizim ayetlerimizi (öyle) nankör gaddarlardan başkası inkâr etmez.” denmiştir.

Yalnızca Allah’a Dua Etmek

Dua ederken Allah’tan istemek ve sadece ona yönelmek gerekir. Onun dışında başka hiçbir varlıktan medet umulmamalıdır. Başka varlıklardan yardım istemek ve onlara dua etmek doğru değildir.

Fatiha Suresi de bu konuda bir ayet barındırmaktadır:

“Sadece sana ibadet eder, sadece Senden yardım dileriz.”

Başka bir surede de şöyle buyrulmaktadır:

“Gerçek dua ancak O’nadır. O’ndan başka yalvardıkları ise onların isteklerine ancak, ağzına ulaşmayacağı hâlde, ulaşsın diye avuçlarını suya uzatan kimsenin isteğine suyun cevap verdiği kadar cevap verirler.”

Dua Ettikten Sonra Amin Deyip Fatiha Suresi Okumak

Dua bittikten sonra amin demek önemli bir husustur. Yine Peygambere salat getirmek, Kur’an’ın ilk suresi olan Fatiha’yı okumak da önemlidir. Bu konudaki hadislerden birinde şöyle buyrulur:

“Biriniz ‘âmin’ dediği zaman gökteki bir melek de ‘âmin’ der. İkisinden biri diğerinin ‘âmin’ demesine denk gelirse geçmiş günahları bağışlanır.”

Tavsiye

Cinler Alemi