Nefsin ve Şeytanın Şerrinden Korunmak İçin Yapılması Gerekenler

/ 18 Şubat 2022 / 2.146 / yorumsuz
Nefsin ve Şeytanın Şerrinden Korunmak İçin Yapılması Gerekenler

Nefsin ve Şeytanın Şerrinden Korunmak İçin Yapılması Gerekenler

Nefsin ve şeytanın şerrinden korunmak için yapılması gerekenler konusu oldukça önemlidir. Nefis denilen duygu kişilere her zaman hüküm etmektedir. Çoğu kişi nefsine yenik düştüğünü söyleyerek birçok yanlış yapar. Yapılan yanlışlar da çoğu zaman günah olarak nitelendirilmektedir. Örnek vermek gerekirse; evli bir erkek güzel bir kadın gördüğünde öncelikle ondan uzak durması gerektiğini bilir ve bunu kendisine söyler. Aklından ona bakmaması gerektiğini düşünür. Ama bakar. Onunla konuşmaması ve farklı duygular oluşmamasını ister ama başaramaz. Çünkü o an nefsi onu esir almıştır. Yapmaması gereken tüm yanlışları ona yaptırmaktadır.

Şeytan diye adlandırılan varlık aslında gözle görünen bir yapıya sahip değildir. Karikatürize etmek gerekirse şeytan boynuzlu ve kötü görüntüde birisidir. Şeytanı görmemiz mümkün değildir. Sadece yaptığımız kötülüklerin arkasında şeytani duyguların olduğuna rastlanır. Şeytanın işi zaten insanlara kötülük yaptırmak ve onları doğru olandan ayırmaktır. Şeytan amacına ulaştığında kişiler nefsine yenik düşer ve yapılmayacakları yapar. Bu da şeytanın zaferi demektir. Tam da bu anda nefsin ve şeytanın şerrinden korunmak için yapılması gerekenler devreye girer.

Nefsin ve Şeytanın Şerrinden Korunmak İçin

Nefsin ve Şeytanın Şerrinden Korunmak İçin Yapılması Gerekenler
Nefsin ve Şeytanın Şerrinden Korunmak İçin Yapılması Gerekenler

İnsanlar olumlu birçok özelliğe sahiptir. Yardımlaşmak, düşküne yardım etmek, sadaka vermek, güzel sözlü olmak, iyi ahlaki değerlerinin olması insanın güzel halleri içinde bulunur. Her insanın kötü yanlarının olduğu da bir gerçektir. Kişi kötü taraflarının bazen farkına varır ve bunlara engel olmaya çalışır. Ama ne yaparsa yapsın engel olamayabilir. Bu sırada edilecek olan dualar kişilerin doğru yola ulaşmasını sağlayabilir. Allah’tan alınacak yardımlar ve Allah’ın edeceği merhametle kişilerin üzerindeki kötü alışkanlıklar son bulabilir. Bunun için bolca dua etmeniz gerekecektir.

Nefsin ve şeytanın şerrinden korunmak için yapılması gerekenler arasında duaları ilk sıraya yerleştirdikten sonra kişi olarak da yapacağımız mücadeleler bulunmaktadır. Yanlışlardan uzak durmak ve doğruya ulaşmak için iyi kişilerle sohbet etmek ve onların yanında olmak kişilere fayda sağlayacaktır. Örnek vermek gerekirse; içki, kumar ve kötü alışkanlıklar içinde olan toplulukta siz de kendinize bir yer bulabilirsiniz. Bütün bunlar hoşunuza giderek şeytanın sizi esir almasına neden olabilirsiniz. Ama namaz kılan, oruç tutan ve ibadet eden bir toplumda yer almanız sizi maneviyata yöneltebilir. İçinizde az da olsa manevi duygular bulunuyorsa böyle bir toplumdan etkilenmeniz söz konusudur.

Nefsin Şerrinden Korunmak İçin

Nefis kişileri Allah’tan, iyilikten ve bütün güzelliklerden uzaklaştıran bir duygudur. İnsanlar bir kere nefsine yenik düştüğünde bunun devamı gelecektir. Nefsinize yenik düştüğünüzü anladığınız zamanlarda Allah’a sığınmanız gerekir. Allah affeden ve bağışlayandır. Yapılan yanlışlar ve günahlar tövbe edildiği taktirde bağışlanır. İnsanın içinin temiz olması ve yaptıklarından pişman olarak Allah’a sığınması gerekir. Nefsin 7 mertebesi olduğu söylenir. Bunlar;

Nefs-i Emmâre: Kişiyi Rabbinden uzaklaştırarak kötülük işlemeye tahrik eden nefis demektir. Şehvet, arzu, isyan bunlara örnektir.

Nefs-i Levvâme: Pişmanlık oluşan kişilerin çirkin hal ve hareketlerinden kurtulmak için gayret göstermesidir. Tövbe istiğfar edenler bunlara örnektir.

Nefs-i Mülheme: Nefs-i emmâreden pişmanlık duyanlar levvâmeye yükselen müminler, tövbe, istiğfar, günahlardan sakınmak ve bazı nefis mücadeleleri ile mülheme mertebesine vasıl olur.

Nefs-i Mutmainne: Allah’ın yasakladıklarından sakınmak, men ettiklerini uygulamamak ve kuvvetli bir imanla sığınmak huzura ermek demektir.

Nefs-i Râdıye: Devamlı Hakkın yanında olmak, Rabbinin izinden gitmek ve böyle olunca da Rabbinden hoşnutluk duyan nefis demektir.

Nefs-i Merdıyye: Radiye mertebesine ulaşan kul Allah’ın da ondan razı olmasını ister. Yani kendindeki güzel meziyetler olduğunu fark eden nefis Allah’ın ona güzel mertebeler vermesini arzular.

Nefs-i Kâmile: Tezkiye neticesinde arınmış, saf, berrak, ulvî ve olgun nefistir. Bütün marifet sırlarının tahsil edildiği ve ancak Cenâb-ı Hak tarafından vehbî olarak lütfedilen bir makamdır; Hak vergisidir, sırf çalışmakla elde edilmez. Kader sırrına mebnî, ilâhî bir ihsandır.

Nefsin Şerrinden Korunmak İçin Okunacak Sureler

Nefsin ve şeytanın şerrinden korunmak için yapılması gerekenler arasında nefsin şerrinden korunmak konusu oldukça önemlidir. Nefis konusu Kur’an-ı Kerim’de birçok yerde geçmektedir. Nefis ve şeytan aynı amaçlar için uğraşan kötülüklerdir. Bunlardan korunmak ve uzak durmak da ancak Allah inancı ile aşılır. “Muhakkak ki nefis, kötülüğü şiddetle emreder.” (Yûsuf, 53) denilmektedir.

Cenâb-ı Hak ayet-i kerimelerde bu hâdiseyi şöyle bildirir:

“…Kadın, O’nun nefsinden murâd almak istedi. Kapıları sımsıkı kapattı ve: «–Sana söylüyorum; haydi beri gel!» dedi. O ise; «(Hâşâ), Allâh’a sığınırım! Zîrâ kocanız benim velînîmetimdir; o bana güzel davrandı. (Bana güzel bir mevkî verdi). Gerçek şudur ki, zâlimler aslâ felâh bulmaz!» dedi.”

“Andolsun ki kadın onu elde etmeye iyice niyetlenmişti. Eğer Rabbinin işâret ve îkâzını görmeseydi, o da kadına meyletmiş olacaktı. İşte böylece Biz kötülük ve fuhşu ondan uzaklaştırmak için (bürhânımızı gösterdik). Şüphesiz o, ihlâsa erdirilmiş kullarımızdandı.” (Yûsuf, 22-24)

Buyrulur ki:

“Hakk’ın nidâsını işiten ve O’nun cemâlinin nûrunu gören kişi, Allah’tan başka dayandığı her şeyi bırakır. Allâh’ın fazl u kereminden başka hiçbir şeye dayanmaz. Bu şekilde nefsin arzularından ve desîselerinden sıyrılır.”

“Andolsun biz, cinlerin ve insanların birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalbleri vardır, onlarla anlamazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da aşağı seviyededirler. İşte asıl gâfiller onlardır.” (El-A‘râf 179)

“Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Ne babanın evlâdı, ne evlâdın babası namına bir şey ödeyemeyeceği günden çekinin. Bilin ki, Allah’ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan, Allah’ın affına güvendirerek sizi kandırmasın.” (Lokman, 33)

“Nefse ve onu yaratılış maksadına uygun olarak şekillendirip, ona fücûr ve takvâsını ilham edene andolsun!” (eş-Şems, 7-8)

“Ölümü çokça hatırlayın! Çünkü ölümü hatırlamak, (insanı) günahlardan arındırır, dünyaya karşı zahid kılar. Eğer siz zenginken onu anarsanız, zenginliği giderir. Fakirken onu anarsanız, hayatınızdan hoşnut kılar.” buyurmuştur. (Süyûtî, Câmiu’s-Sağîr, I, 47)

“…Biz zaten Rabbimize döneceğiz. Sen sadece Rabbimizin ayetleri bize geldiğinde onlara inandığımız için bizden intikam alıyorsun. Ey Rabbimiz! Bize bol bol sabır ver ve Müslüman olarak canımızı al!” (El-A’râf, 125-126)

Nefsi Terbiye Etmek İçin Yapılacaklar

Nefsin ve şeytanın şerrinden korunmak için yapılması gerekenler konusunda nefsin terbiye edilmesi gerekir. Bunu kişi kendisi başaramayacağı için yardım alması gerekir. Yapılacak dualar ve Allah’a yakarış nefis terbiyesinde önemlidir. Nefsinize hakim olduğunuz zamanlarda kendinizi mutlu ve zafer kazanmış gibi hissedeceksiniz. İçinizde oluşan bu güzel duygularla da Allah’a kendinizi yakın görecek ve bu duyguları verdiği için şükredeceksiniz. Bu aşamaya gelebilmek için yapılacak mücadeleler oldukça fazladır. Yenilgiye uğradığınız zamanları görünce hemen silkelenip yolunuza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Şunu unutmayın ki şeytan sizi sık sık yoklayacak ve nefsinize yenik düştüğünüz anı kollayacaktır. Bunlarla mücadele ederken aşağıdaki duayı okuyabilirsiniz:

Türkçe Okunuşu:

“Allahümme âti nefsî takvâha, ve zekkaha ente hayru men zekkaha, ente veliyyuha ve mevlaha.”

Anlamı:

Allah’ım! Nefsime takvasını (günahlardan sakınma duygusu) ver ve onu (her türlü günahtan) temizle. Sen temizleyenlerin en hayırlısısın. Onun koruyucusu ve efendisi de sensin.

Şeytanın Şerrinden Korunmak İçin

Nefsin ve şeytanın şerrinden korunmak için yapılması gerekenler konusunda şeytan denilen varlık gözle görülen bir obje değildir. Yapılan yanlışlar ve işlenilen günahlar şeytani olabilmektedir. Nefis ve şeytan Allah ve kulun arasına bir perde oluşturur. Bu perdeyi kapatmak ya da kaldırmak kulun gayretiyle olacaktır. Kişiler bu aşamada oldukça mücadele edecektir. Eğer Allah lütfederse şeytana uymayan ve nefsine yenik düşmeyen alim kullar olarak hayatını sürdürecektir.

Şeytanın şerrinden korunmak için aşağıdaki duayı okuyabilirsiniz:

“Eûzü bi kelimatillahi’t-tammati min şerri ma haleka ve zerae ve berae ve minşerri ma yenzilü minessemai ve min şerri ma ya’rucu fiha ve min şerri fitnetilleyli vennehari ve min şerri külli tarikın illa tarikan yatruku bihayrin ya Rahman.”

Nefsin ve Şeytanın Şerrinden Korunmak İçin

Nefis ve şeytan bize kötülükleri emretmektedir. Zaten amaç kişinin kötülük yapması ve şeytanın da amacına ulaşmasıdır. Bu konularda Allah’a sığınmak gerekir. Fatiha suresi, Ayet-el Kursi, Amenerresulü, İhlas, Felak ve Nas sureleri sizleri şeytandan uzak tutmaktadır.

“Allah’ın yarattığı şeylerin şerrinden Allah’ın şifâ veren kelimelerine sığınırım.

Allah’ın yarattığı, ektiği ve var ettiği şeylerin şerrinden Allah’ın şifâ veren kelimelerine sığınırım.

Bütün insanların, cinlerin, şeytanların, zararlı şeylerin ve kem gözlerin şerrinden Allah’ın şifâ veren kelimelerine sığınırım.”

Nefsin ve Şeytanın Şerrinden Korunmak İçin Amenerrasulü

Nefsin ve şeytanın şerrinden korunmak için yapılması gerekenler konusunda Amenerrasulü okumak oldukça önemlidir. Bakara suresinin son 2 ayeti Amenerrasülü’dür.

Amene-rrasûlu bimâ unzile ileyhi min rabbihi velmu/minûn(e)(c) kullun âmene bi(A)llâhi ve melâ-iketihi ve kutubihi ve rusulihi lâ nuferriku beyne ehadin min rusulih(i)(c) ve kâlû semi’nâ ve ata’nâ(s) ġufrâneke rabbenâ ve-ileyke-lmasîr(u) (Bakara-285)

Lâ yükellifu(A)llâhu nefsen illâ vus’ahâ(c) lehâ mâ kesebet ve’aleyhâ me-ktesebet(k) rabbenâ lâ tu-âḣiżnâ in nesînâ ev aḣta/nâ(c) rabbenâ velâ tahmil ‘aleynâ isran kemâ hameltehu ‘ale-lleżîne min kablinâ(c) rabbenâ velâ tuhammilnâ mâ lâ tâkate lenâ bih(i)(s) va’fu ‘annâ vaġfir lenâ verhamnâ(c) ente mevlânâ fensurnâ ‘ale-lkavmi-lkâfirîn(e) (Bakara-286)

Allah’ın elçisi ve müminler, rabbinden ona indirilene iman ettiler. Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandılar. “O’nun elçileri arasında ayırım yapmayız” ve “İşittik, itaat ettik, bağışlamanı dileriz rabbimiz, gidiş sanadır” dediler. (285)

Allah hiçbir kimseyi, gücünün yetmediği bir şeyle yükümlü kılmaz; lehinde olanı da kendi kazandığıdır, aleyhinde olanı da kendi kazandığıdır. Rabbimiz! Unutur veya yanılırsak bizi cezalandırma! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme! Üstesinden gelemeyeceğimiz şeyleri üzerimize yükleme! Bizi bağışla, ayıplarımızı ört ve bize rahmetinle muamele buyur! Sen bizim sahibimiz ve yardımcımızsın; artık inkârcı topluluğa karşı bize yardım et! (286)

Nefis ve Şeytanın İnsana Zararı

Anladığınız üzere nefis ve şeytan insana devamlı kötülüğü emretmektedir. İnsanlar da güzel huylara ve meziyetlere sahip olsalar bile zaman zaman içlerinden gelen kötü seslere cevap verir ve şeytana mağlup düşer. Bu zamanlarda kişilerin bütün işleri ters gider. Dinden ve Allah’tan uzaklaşır. Ne zaman ki tevekküle ererse işte o zaman hayatı değişecek ve iyi bir kul olma yolunda ilerleyecektir.

Nefsin ve şeytanın şerrinden korunmak için yapılması gerekenler konusunda sizlere ayrıntılı bilgiler sunduk. Kısacası şunu diyebiliriz; içinizden gelen sesi her zaman dinleyin. Bu ses sizi iyiye, doğruya ve güzele götürüyorsa peşinden gidin. Ama kötüye ve kötülüğe götürüyorsa nefis ve şeytan devreye girdi demektir. Uzak durun!