Medyum Günah Mı?

/ 15 Aralık 2020 / 5.938 / yorumsuz
Medyum Günah Mı?

Medyum, kelime anlamı olarak aracı demektir. Ruhsal varlıklar ile insanlar arasındaki iletişimi sağlayacak aracı kişidir medyum. Medyum olmanın bazı gerekli şartları vardır. Öncelikle medyum günah mı? Sorusuna cevaplamak için medyum olan kişinin doğuştan gelen bazı psişik yeteneklere sahip olması gerekmektedir. Ayrıca medyum olan kişi bazı gizli ilimlerde kendisini geliştirmiş olmalıdır. Medyum olabilmek için bir okul ya da eğitim alabilecekleri bir eğitim merkezi bulunmamaktadır.

Bu sebeple medyumlar öncelikle kendi yetenekleri ile sonrasında da bu yetenekleri nerede, nasıl ve hangi kurallar çerçevesinde uygulamalar yapacağına dair tercihen ya kendisini eğiterek ya da uzman olan bir başka medyumdan belli eğitimleri alarak gerçekleştirebilir. Önemli olan ise doğru bilgiler ile iyi niyetli olarak medyumluk yapıyor olmasıdır. Çünkü medyumluk konusu özellikle son yıllarda fazlasıyla dolandırıcılık aracı olarak kullanılmaktadır. İnsanların ruhsal olarak en zayıf oldukları ve çare aradıkları süreçte çözümün kendisinde olduğuna inandıran sözde medyumlar maddi çıkarları uğruna insanları dolandırmaktadırlar. Bu sebeple uygulanacak işlem için doğruluğu ve güvenilirliğinden emin olduğunuz medyumları tercih etmelisiniz.

Medyumluk karar verilip de yapılabilecek bir görev değildir. Medyumluk günah mı yoksa değil mi soruları genel olarak kişileri düşündürmektedir. Çünkü medyumluk çok ince ve hassas dengeler gerektirmektedir. Medyumluk tarihine baktığımızda ise özellikle İslamiyet öncesi dönemde ‘kahinlik’ olarak karşımıza çıkmaktadır. O dönemde kahinlik adı altında da olsa yine cinler ile insanlar arasındaki iletişimi kuran aracılar olarak çalışmalar yapmaktadır. Kahinlik dışında sembol bilim diye bilinen farklı nesneler ya da materyaller ile yapılan bazı büyüler de mevcuttur. Özellikle kabala büyüsü en çok bilinenidir. Kabala büyüsü de Yahudiler tarafından uygulanan bazı özellikleri ile ebced hesabına benzer bir sistem ile yapılan büyü türüdür. İslamiyet ile birlikte daha farklı uygulamalar da öğrenilmiş ve uygulanmıştır. Özellikle İslamiyet cinleri açık bir şekilde tanıtmıştır ve İslamiyet dini hem insanlar hem cinler için gelmiş bir din olarak ilan edilmiştir.

Cinler ve Medyumlar

Cinlerin varlığı kabul görmüştür. Fakat cinler ve insanların iletişimi İslamiyet açısından bakıldığında hoş karşılanmamıştır ve günah olarak bildirilmiştir. Yani aslında medyumluk günahtır. Fakat bazı medyumlar kötü niyetle değil, insanlara yardım etmek amaçlı da medyumluk görevini icra etmektedir. İslamiyet sonrasında medyumluk özellikle Kur’an ı Kerim ayetlerinden yararlanılarak yapılmıştır. Medyumluk Havas ilmi ile bir kabul edilmiştir. Bu ilimlere sahip olabilmek için Kur’an ı Kerim ayetlerini çok iyi biliyor ve yazabiliyor olmak gerekmektedir. Günümüzde medyum olduğunu iddia eden çok sayıda kişi bu konularda eksik olmalarına rağmen medyumluk yapmaya devam etmektedir. Fakat medyumluğu özellikle büyü yapmak gibi tehlikeli işlemlerde kullanmaktadırlar. Sadece cinler ile iletişim kurabiliyor olmak bazı medyumlar için yeterli kabul edilmektedir. Fakat cinler ile iletişime geçmek sadece doğuştan gelen yeteneklerle sağlanmaz.

Cinler ile İletişim 

Cinler ile iletişime geçmek için bazı farklı alternatif yollar vardır. Bu alternatif yolları uygulayan herhangi bir kişi de cinler ile iletişime geçebilir. Medyumların özelliği ise iletişime geçtiği cin tarafından yönetilmek yerine, iletişim kurabildiği cin ya da cinleri kendi istediği şekilde yönlendirebiliyor olmasıdır.  Cinler gözle görülemeyen varlıklar oldukları için kolaylıkla yanlış ve kötü yollar deneyerek insana zara verebilir. Bazen bu verdikleri zararlar ölümle bile sonuçlanabilmektedir. Çünkü İslamiyet cinlere de aynı şekilde insanlar ile iletişime geçilmesini yasaklamıştır. Bir cin insan ile iletişime geçiyorsa din tarafından verilmiş bir emre karşı çıkmış demektir. Bu yüzden de cin ile iletişime geçilerek yapılacak bir büyü ya da büyü bozma işlemi hayırlı ve doğru kabul edilmez. Çünkü hem insan hem de cin olarak bilinen varlık İslamiyet dini tarafından koyulmuş olan bir yasağı çiğnemiş olmaktadır.

Cinlerde de insanlarda olduğu gibi inançlı olan ya da inançlı olmayan gruplar vardır. İnançlı olan cinler de insanlar gibi ibadet ederler, dua ederler ve Kur’an ı Kerim okurlar. Hatta Hz. Peygamber döneminde Peygamber Kur’an ı Kerim okumaya başladığında iman etmiş olan cinler bir araya gelerek okunan Kur’an ı Kerimi dinlemekteydiler. Fakat zaten insanla iletişime geçen cinler inançsız olanlar oldukları için ibadet edilmesinden, abdest alınmasından ya da Kur’an ayetlerinden okunmasından son derece rahatsızlık duyarlar. Bu sebeple de cinler ile iletişime geçmek ne kadar iyi niyetli olunduğu iddia edilse de zararlı ve günahtır. Fakat bazı hocalar ya da medyumlar cinlerden yararlanarak yapılmış olan büyüyü öğrenmek ya da büyü bozmak adına cinler ile iletişim kurarak insanlar ve cinler arasında bir aracı olmaktadırlar. Medyumluk son derece hassas ve detaylı incelikler barındıran bir konudur. Özellikle Havas İlminde kendisini geliştirmiş olan medyumlar bu bilgilerini sadece büyü bozmak ya da musallat durumu yaşayan kişilere yardım etmek amaçlı kullanmaktadırlar. Tabi bu konuda doğru medyumu ayırt edebilmek çok zor bir meseledir.

İlim ve Güven

Havas ilmi Kur’an ı Kerim ve Esma’ül Hüsna’dan yararlanarak bazı sembollere karşılık gelen sebep sonuç ilişkileri kurarak yapılan bir eylemdir. Bu gibi meziyetlere sahip olan her medyum doğru medyum demek değildir. Çünkü bu ilimleri bilen bir medyum bunu kötü ve günah olarak kabul edilmiş alanlara da uyarlayarak insanları kendilerine inandırmaktadırlar. Medyumluk birçok farklı dönemde farklı isimler ya da farklı bilimler adı altında da kehanetlerde bulunmuşlardır. Osmanlı Döneminde de farklı bilimsel çalışmalar adı altında farklı kehanetlerde bulunmuş kişiler vardır. Osmanlı Döneminde bu konuda en çok kullanılan alan astroloji olmuştur. Yıldız ve gezegen dizilimlerinden yola çıkılarak bazı kehanetlerde bulunulmuştur. Fakat iyi bilinmelidir ki insanlar da cinler de geleceği bilemezler ancak tahminde bulunabilirler.

Cinler Geleceği Bilirler Mi?

Özellikle cinler geleceği bilmek konusunda insanları kendilerine inanmaktadırlar. Bunun sebebi de cinlerin insanlardan daha uzun yaşıyor olmaları ve çok hızlı bir biçimde bir yerden başka bir yere hareket edebiliyor olmalarıdır. Cinler ortalama olarak 700 yıl ile 1000 yıl arası bir süreçte yaşamlarını farklı bir boyutta devam ettirmektedirler. Bu sebeple de rahatlıkla bir kişi hakkında genel bilgileri biliyor olmaları normaldir. Medyumlar da bu durumu kullanarak insanları manipüle etmeyi başarmaktadırlar. Bir kişi hakkında genel bilgileri bilen bir cin medyuma bu konuda bilgi aktarımı yapabilir ve medyum da bu bilgilerden yola çıkarak bazı gelecek tahminlerinde bulunabilir. Bu tahminler tutarsa da medyumlar kendilerini daha inanılır kılmaktadır. Bu durum özellikle bir medyuma başvurmayı düşünen insanın çaresiz, umutsuz ve bir çözüm arama noktasında mantığını devre dışı bırakarak hareket etmesinin sonucudur.

En çok da aşk büyüsü konusunda insanlar manipüle edilmeye ve inanmaya çok müsait bir ruh hali ve psikolojisi içerisindedir. Zaten medyumlar da cinlerden yardım aldıkları için kişinin iradesini devre dışı bırakmaları çok zor olmamaktadır. İradesinin devre dışı bırakılması ise; cinin kişiye içten içe sürekli vesvese vermesi ve daha çok yalnız kalma isteği gibi hislere maruz bırakması sonucunda oluşur. Aslında bu gibi durumlar insanları arzu ettiklerine ulaşmaya odaklı hale gelmesi sonucunda mantıkları dışında sadece arzu ve hisleri ile hareket etmesinin sonucudur. Fakat cinler sayesinde kişi hakkında pek çok özel bilgiyi elde etmeyi başaran medyumlar bu bilgileri insanları kendilerine inanmaları için kullanırlar. İnsanlar da hakkında bu kadar çok konuda bilgi sahibi olan birinin doğru olduğuna inanırlar. Fakat kişinin inanç ve iradesi sağlam olduğunda cinler bu durumdan rahatsız olurlar ve bilgi vermekte zorluk yaşarlar. Bu sebeple de cinler inançlı, dualı, abdestli kişilerden rahatsızlık duyarlar. Hatta cinler ezan sesinden bile rahatsızlık duymaktadırlar.

Cinler ile İletişim 

Bu da cinlerin inançlı olmayanlarının insanlar ile iletişime geçtiğinin bir kanıtı niteliğindedir. Fakat medyum arayışına girmiş bir kişi bu gibi ayrıntıları göz ardı ederek sadece arzu ettiğini öğrenme ya da istediğine ulaşabilmek için her yolu deneyebilirler. Zaten cinlerin ve medyumların bu kadar inanılır olmasının da sebebi bunlardır. Zaten mantığı ile değil de duygusal yönleri ve dürtüleri ile hareket eden kişi her türlü bilgi ve yapılması gerektiği söylenen konuya düşünmeden uyum sağlar. Bu da cinlerin işini daha da kolaylaştırır. Zayıf bir irade cinler için kolaylıkla müdahale edilebilecek bir ortam sunmaktadır. Çünkü cinler genelde direk bir harekette bulunmazlar. Daha çok insanın ruh ve psikolojisi üzerine akıl karıştırıcı ve yorucu vesveseler verirler. Aynı zamanda unutulmamalıdır ki cinlerin yaradılış kökeni Şeytana dayanmaktadır.

Cinler de şeytanlar da ateşten yaratılmışlardır ve insandan daha üstün varlıklar olduklarına inandıkları bir kibir ile eylemlerini sürdürmektedirler. Bu sebeple güçlü bir inanç ve sağlam bir iradeye sahip kişiye hiçbir şekilde soyut ya da somut olarak zarar veremezler. Cinlerin en rahatsız oldukları konulardan biri de abdest alınmasıdır. Cinler ateşten yaratılmış varlıklar olması sebebi ile su ile alınan abdest bu enerji karmaşasını nötrler. Bu yüzden de abdest alan, namaz kılan, Kur’an okuyan bireylerden rahatsız olurlar. Bu açıdan da bakıldığında medyumların da cinler ile iletişim halinde olmaları da göz önünde bulundurulduğunda; medyumluk günah olarak kabul görmüş bir alandır. Çünkü medyumlar yaptıkları büyüler ile dahi kadere ve yaşanacaklara müdahale edebilecekleri gafletine düşmektedirler.

 Medyumluk ve Havas İlimi

Medyumluk ile Havas ilmi bir aradaymış gibi inanılıyor olsa da Havas ilmi bilmek ve uygulamak çok daha farklı bir meziyettir. Çünkü Havas ilmi cinler ile iletişim içermez ve kadere ya da bir kişinin duygusuna, iradesine müdahale gerektirmez. Musallat durumu yaşayan ya da büyüye maruz kalan kişi için de ancak Kur’an ayetlerinin çözüm olabileceğine inanılır. Medyum dediğimizde her medyum aynı hizmeti vermez ve aynı yöntemlere sahip değildirler. Çok az sayıda da olsa doğru medyumlar da hala varlıklarını sürdürmektedirler. Fakat sahip oldukları bu özellikleri kötü niyetlerle kullanmayı denemezler. Sahip oldukları yetenekleri ve bilgileri insanlara yardım etmek amaçlı kullanırlar.

Örneğin; üzerinde büyü olan bir kişiye farklı ayetleri okuyacağı bir yol haritası çizer ya da büyü yapılmış kişiye doğru şekilde yazdığı bir koruma muskası ile yardımcı olabilir. Yani özellikle İslamiyet büyü, cin gibi olguların varlığını kabul eder fakat, bazı uygulamaları hoş görmez ve günah olarak görür. Bir medyum cinler ile iletişime geçmeden sadece İslamiyet içerisinde kabul görmüş inançlar ile de insanlara yardım edebilir.

Kadere, insan his ve iradesine müdahale etmeden yapılacak yardımcı olmak niyetindeki uygulamalar ve eylemler günah olarak görülmez. Bu konu çok hassas ve detayları çok incelikli olan konulardır. Zaten iyi bir medyum her türlü ilim ve bilgi ışığında sadece doğrular ile ve yardımcı olmak amacı ile kişilere yardımcı olurlar. Bu tür medyumların insanlardan maddi bir beklentileri ve çıkarları da olmaz. Çünkü bu tür eylemleri sadece kişilere yardım ve doğru yolu bulmaları konusunda öncülük eden bir rehberlik bilinci ile yaparlar.