Havas İlmi Nedir? Havas İlmi Ne İşe Yarar?

/ 21 Aralık 2020 / 6.224 / yorumsuz
Havas İlmi Nedir? Havas İlmi Ne İşe Yarar?

Havas ilmi nedir sorusu en çok merak edilen sorulardan biridir. Havas ilmi Allah’ın yarattığı canlıların ve her türü varlığın maddi ve manevi özelliklerini kullanarak sıkıntılar karşısından üretilen çözümler bütününün adıdır. Genel bir ifade olarak kullanılmakla beraber altından birçok bilim dalı taşımaktadır. Kendi başına bir bilim dalı olmamaktadır. Çağımızda havas ilmi ile ilgili uzmanlık konusunda kesin konuşmak oldukça zordur. Altıdan birçok ilim ve bilim dalını barındırmaktadır.

  • İnsan Anatomisi ve Genetiği
  • Matematik
  • Fizik Bilimi
  • Astronomi ve Burç İlmi
  • Kimya
  • Doğa ile İlgili Bilimler

Havas ilminin maddi olarak alt dalı olan bilim dallarıdır. Yine bununla beraber manevi ilim dallarından da yardım almaktadır. Bunlar ise şunlardır.

  • Ebced İlmi
  • Cifr İlmi
  • Esmaül Hüsna ilmi

Bu ilimlerin tamamını Kur-an’ı Kerim ilmi ile harmanlayarak maddi ve manevi çözümler bulmaktadır. Havas ilmi ruhani varlıklar aracılığı ile yapılan bir ilim olmaktadır. Havas ilmi sadece cinlere hükmetme ve onları kullanma değil, aynı zamanda Kuran’ın gizli yüzü anlamına da gelmektedir.

Havas İlmi Tarihi

Havas ilim tarihi bu ilmi merak edenlerin en çok merak ettiği konuların başındadır. Havas ilmi kaynağı Hz. Muhammed (S.A.V.) olarak gösterilmektedir. Bakara Suresi yüz ikinci ayetinde Harut ve Marut isminde iki melekten bahsedilir. Bu bahsedilen melekler tarafından Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (S.A.V.) bildirilmiştir. Bu ilmi eski uygarlıkların neredeyse tamamı kullanmıştır. Üzerinde bulunduğumuz maddi alemin yasaları ve oluşumları, manevi alemlerin etki ve yasaları ile birlikte meydana gelmekte ve oluşmaktadır. Bu yasalar uygarlıklar tarafından öğrenilip, gerektiği şekilde kendi uygarlıkları için uygulamışlardır. Bilinen uygulayıcıları arasında Hz. Süleyman (A.S.) gelmektedir. Bu ilimin devam etmesi için Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) tarafından Hz. Ali’ye öğretilmiştir. Bu aktarım ile birlikte bu ilim nesiller boyu aktarılmıştır.

Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) “Ben İlim şehriyim ve Ali de onun kapısıdır. O halde kim ilim isterse, kapıya gelsin” şeklinde buyururken, Hz. Ali’de “Şu (Kur’an) Allah’ın suskun kitabıdır; ben ise Allah’ın konuşan kitabıyım.” Buyurmuşlardır.

Havas İlmi Kuralları

Havas ilmi kuralları da bu konuda meraklı olanların en çok araştırdıkları konulardan biridir. Bu konuda Hz. Ali Cifir isminde bir kitap yazmıştır. Sonraları bu kitap nesillerden nesillere ulaşmış ve Muhiddin-i Arabi, İmam Ali El buni, İmam Gazali gibi alim kişilere ulaşmıştır. Havas ilmi İslami bir ilim olarak kaşımıza çıkmaktadır. Kabala gibi şeytani bir ilim ile karıştırılmaması gerekmektedir.

Osmanlı zamanında da bu ilim kullanılmıştır. Bu ilimim izlerini padişahların elbise ve eşyalarında görmek mümkündür. Kılıçları, hançerleri, miğferleri, müdürleri ve bunlara benzer eşyalarının üzerinde dua, tılsım ve vefkler bulunmaktadır.

Havas ilminde amaç, melekleri, cinleri ve iyi niyetli ruhani varlıkları hareketlendirmek ve bu yolla yardım istemektir. Havas ilmi duanın yazılı biçimi olarak kabul edilmektedir. Dua söz ile yalvarma iken, havas ilmi yazı ile Allah’a müracaattır. Bazı özel dua ve sırlar dışında havas ilmine ulaşmak için özel izne veya el almaya gerek yoktur.

Dua, tılsım ve vefk Müslümanlara verilen Allah’ın bir hediyesidir. Bu konular havas ilminin en büyük uğraşlarındandır. Kur-an’ı Kerimde, yazan ayetleri okumanın ve yazmanın pek çok mucizevi etkilerinin olduğu herkes tarafından yüzyıllardır bilinmektedir. İnsanların yaptıkları dualar, melekler aracılığı ile Allah’a iletilir. İnsanların yaptıkları dualar, yolda başlarına gelebilecek felaket ve musibetlerle karşılaşırlar. Hangisi galip gelir ise insanların başına o gelir. Dua, galip gelir ise, insanın başına istediği şey gelirken, felaketler galip gelir ise, kişinin başına istemediği şeyler gelir. Kısacası insanın duası yenilirse başındaki felaketler veya bu sıkıntılar devam eder. Eğer her ikisi de yenemez veya yenilmez ise dua da sıkıntı da kabul olmaz.

Havasta Usul Nedir?

Havasta usul nedir sorusu da merak edenlerin en çok araştırdıkları konulardan biridir. Havas ilminde yapılan şey, duanın kuvvetlenmesini sağlamaktır. Pek çok kitapta havas ilmi yapılmadan önce gusül abdesti alınması ve namaz kılınması ile tövbe edilmesi şart koşulmuştur. Yine dua yapılmadan önce salavat okunması odanın ve üstün, temiz olması ve şartlardan diğerleridir.

  • Gusül abdesti alınması
  • Namaz kılınması
  • Tövbe istiğfar edilmesi
  • Salavatın okunması
  • Dua yapılacak odanın temiz olması
  • Dua yapılırken üstün temiz olması
  • Ağzın temiz kokması
  • Odanın güzel bir koku ile tütsülenmesi
  • Sadaka verilmesi

Bu şartlar havas ilmi yapılmadan önce yerine getirilmesi gereken şartlardan olduğu bilinmektedir. Çünkü oda kötü kokarsa ruhani varlıkların bu odaya gelmeyeceği, kötü varlıkların odaya geleceği bilinir. İyi koku, temiz koku iyi niyetli ve ruhani varlıkları, bulunduğumuz ortama çekecektir. Yine bir hadiste bildirildiği üzere iki salavat arasındaki dua kabul olur, tövbe edenin tövbesi kabul olur, günahları af olur. Namazlardan sonra yapılan dua da yine kabul olunduğu, kabul buyrulmuştur. Bu şartlar, duanın kabul olması için gerekli şartlardır.

Dualarda Allah’ın, Esma’larının zikredilmesi duaların kabulü için gerekli görülmüştür. Yine dua esnasında, ayetler ve surelerin belirli sayılarda okunması istenmiştir ve bu sayılara kesinlikle dikkat edilmesi gerekmektedir. 10 kere okunması gerekiyor deniyorsa, 10 kere okunmalı, ne eksik nede fazla olmalıdır. Çünkü bilindiği üzere, yanlış anahtar kapıyı açmayacaktır. Yine okunması gereken surelerin hüddamları farklıdır ve bununla beraber, yetenekleri de farklıdır. Fatiha suresi okunması gerekiyorsa o Fatiha Suresi okunmalıdır. Başka bir dua okunması gerekiyorsa o dua okunmalıdır. Çünkü her hüddam sadece kendi alanında mahirdir ve diğer duaların alanına giremez. Bu nedenle bu konulara mutlaka dikkat edilmelidir.

Bunlara dikkat ettikten sonra ebcet hesabına, harflerin nurani ve zülmanisini, bununla beraber ana sırrın tabiatlarını ve dost ile düşmanlığını bilmek gerekmektedir. Yine ayın hangi burçta olduğunu, bununla beraber güneşin hangi burçta olduğunu bilmekte gerekmektedir. Tüm bunların sebebi talebin ve duanın gerçekleştirmesini sağlamaktır. Burada amaç Allah’a dua etmektir ve farklı bir yol izlenmektedir.

Havas ve Vefk Haram Mıdır?

Havas ilmi haram mıdır sorusu bu ilmi merak edenlerin en çok araştırdığı sorulardan bir diğeridir. Öncelikle bilinmelidir ki ameller niyetlere göredir. Ayırmak, bilindiği üzere, kötü bir iştir, ancak yapıldığı yere göre, niyetin önemi ortaya çıkmaktadır. Örneğin, evinden başka bir kadına giden adamı başka kadından ayırmak ve evine bağlamak nasıl günah olabilir. Aksine, yuvayı kurtarmanın, sevabı olduğuna inanılır. Bu nedenle bu ilim doğru bir amaçla yapılırsa haram değildir. Aksi takdirde yapılan işlem haram ve günah olacaktır.

Bununla beraber hemen herkesin bir aracı vardır. Bazı zamanlarda birileri insanlara çarpıp kaçıyor diye araba kullanmak haramdır diyemeyiz. Çünkü araç kullanmanın çeşitli amaçları vardır ve bazı durumlarda hayat kurtarmak gibi işlere yaramaktadır. Bu nedenle yine belirtmekte yarar var ki ameller niyetlere göredir. Yine büyük insanların, geçmişte yaşayan Müslüman hükümdarların kılıç ve elbiselerinde bu tarz Vefk ve bu dualar bulunmaktadır. Bu dua ve vefkler dönemin ünlü alimleri tarafından yazılmıştır. Kısacası, yine belirtmek gerekir ki ameller niyetlere göredir ve yapılma amacı, büyük önem taşımaktadır.

Önemli olan her şeyin Allah’a arz olmasıdır. Ülkemizde, türbe ziyaretleri oldukça yaygındır. Burada yapılan dua, Allaha yapılmalıdır ve kabirdeki zatın hürmetine duanın kabul edilmesi istenir. Burada amaç orada yatan zatın ruhundan faydalanmak ve onun hürmetine Allahtan kendi duasının kabulünü istemektir. Havas ilmi de bu şekilde düşünülebilir. Sözlü yapılan duanın yazılı biçimidir.

Duaların yapılış şekli değişse de yapılan yer Allah olmalıdır. Asla başkasına dua edilmemelidir. Çünkü tek arz kapısı Allah’tır. Övgülerin en büyüğü O’na yapılmalıdır. Havas ilmi de bu şekilde düşünülmelidir. Bu nedenle iyi amaçlı yapılmalı ve asla şer niyet taşımamalıdır.

Havas Bilimi ve Ruhani, makamları harekete geçirmektedir. Bazı büyük devletlerin özellikle istihbarat alanlarında bu ilimden faydalandığı bilinmektedir. Kaynakların bu şekilde yazdığı ve kişiler tarafından da söylendiği aşikardır. Metafizik ilmi olarak ta bilinen ilim, her devirde kullanılmaktadır. Metafizik ilminin karşılığı havas ilmidir. Günümüzde havas ilmi, yerine metafizik ismi kullanılmaktadır. Ancak amaç yine bir olmalıdır ve Allah’a yakarış amacı içermelidir. Yapılacak iş hayır amaçlı olmalı ve her ne olursa olsun şer içermemelidir. Şer içerdiği takdirde hangi yol olursa olsun yanlış ve günahtır.

Tüm dualar, Allah’a yapıldığı için havas ilminde yapılan dualar da Allah’a yapılmalıdır. Havas ilmi haram mıdır sorusunun cevabı esasında yapılan duruma göre değişmektedir. Allaha yapılan dualar ve yakarışlar günah değil aksine sevaptır. Bu nedenle duanın bir başka biçime olan havas ilimi doğru kullanılırsa haram değildir. Ancak her ne olursa olsun kötü amaçlı kullanılırsa, günahtır ve yerine göre haramdır.

Havas İlmi Vefk Nasıl Yazılır?

Vefk nasıl yazılır sorusu da bu ilimde en çok sorulan sorulardan biridir. Vefk içinde Allah’ın ayetlerinden dualardan ve hadislerden başka bir şey yoktur. Dualar ve ayetler çok belirli bir ebcet hesabı ile yazılır. Yazılan tılsımlar ile ruhani ilimlerden başka hiçbir şey içermemektedir. Allah’ın ayetlerini taşımanın da hiç kimseye bir zararı olur. Aksine faydaları saymakla bitmeyecektir. Ancak, toplumda bu tarz konular bu giderek küçümsenmektedir. Bu nedenle, alimlerin yazdığı birçok kitap ve benzeri dokümanlar, neredeyse çürümeye terk edilmiş durumdadır.

Bazı kaynaklarda Nostradamus denilen kahinin kehanetlerini Muhiddin-i Arabi Hazretlerinin kitaplarından çaldığı yazılmaktadır. Esas olarak havas ilminin ilerlemesi ve yayılmasının temsilcilerinden biridir Muhiddin-i Arabi. Ülkemizde yeterli değeri görmemektedir.

Doğru Yapan Kişiler

Günümüzde de bu ilmi hayır amaçlı yapan kişiler bulunmaktadır. Ancak ülkemizde bu tür ilim sahibi insanların kötü karşılandığı da bilinmektedir. Bir kısım yalancı ve üfürükçüler yüzünden gerçek ilim sahipleri kendilerini saklamaktadırlar. Bu nedenle iyi amaçlı yapılsa bile bu zatlar kendilerini geri plana çekmektedir.

Gerçek manada bu ilim ile birlikte insanlığa katkı ve fayda sağlayan kişileri anlamanın tek yolu yapma amacı ve yaparken tavırlardır. İlk amaç olarak insanlığa hizmet etmek ve faydalı olmak ise doğru insan olabilir. Ancak genelde bilinen kişiler amaçlarının para olduğunu belirtmektedirler ve bu yolda değil, paranın yolunda olduklarını belli ederler. Bu tarz insanlardan uzak durmak ve asla hiçbir yardım almamak en doğrusu olacaktır. Alanında uzman ve deneyimli kişiler bu konuda her ne kadar kendilerini saklasalar da acil durumlarda gerçek manada yardımcı olmaktadırlar. Çünkü Allah rızası ilk amaçtır bu kişiler için. İnsanlığın yararına çalışan kişilerin amacı Allah rızasıdır ve her zaman da öyle olmaktadır. Para için yapanlardan uzak durmak ve hiçbir işe girmemek en doğru olandır.