Cinlerle Evlilik

/ 12 Aralık 2020 / 4.190 / yorumsuz
Cinlerle Evlilik

Cinler, ruhani varlıklar olarak bilinirler. Asıl başlangıç noktası ise şeytan ya da iblis diye bilinen tür ile karşımıza çıkmaktadır. Allah Hz. Adem’i yaratır ve insan türünü her şeyden üstün tutar ve meleklerden Adem’e secde etmesini ister. Fakat Şeytan bu emre karşı gelir. Sebebi ise kibirli olmasıdır. Çünkü Şeytan ateştendir ve cin türündendir. Kibirli yapısı Âdem’e secde etmesine mani olur ‘Ben ateşten yaratıldım o çamurdan.’ Diyerek kendisini insanlardan daha üstün bir konumda görürü. Bunun sonucunda ise insan ve şeytan ilk günden bugüne çeşitli durumlarda karşılaşır. Bunu fiziksel bir boyutta göremeyiz. Şeytan içimizdeki vesvese sesi olarak bile bizlere ulaşabilir. Bu durumlardan sakınmak adına Allah’ a dua etmeli ve ibadetlerimizi yerine getirmeliyiz. Çünkü Şeytan da Cinler de inançlı kişilere yaklaşamaz. Okuduğumuz ayet ve dualar bizleri görünmez bir zırh gibi kötü ruhlardan korur.

Cinler de insanlar ile örtüşen pek çok özelliğe sahip olmalarına rağmen insandan fazlasıyla farklılıkları da mevcuttur. Cinler de insanlar gibi erkek ya da kadın olarak farklı cinsiyetlere sahiptirler. Kendi aralarında bizim gibi ilişkileri ve çocukları olması da mümkündür. Aynı zaman da Cinler de inançlı ve inançsız olanlar olarak farklılıklar gösterebilmektedirler. İslamiyet Cinlerin varlığını pek çok noktada belirtmiştir. Cinler ile insanların iletişime geçmesini yasaklamıştır. Çünkü bu insanı pek çok açıdan yıpratacak bir duruma sürükleyebilir ve insanla iletişime geçen cinler de Allah’ın emrine karşı çıkmış ki insan ile iletişime geçiyor. Çünkü her iki tür için de iletişim din açısından yanlış görülmüştür. Cinler gözle görülemeyen varlıklardır ve bu sebeple de insana içten içe bir vesvese gibi, sürekli kulağına fısıldayan bir ses gibi yakınlaşır ve zamanla insanı ruhsal ve psikolojik açıdan yıpratarak kişiye zarar verir. Özellikle cinlerle iletişim yolu büyü yapmak ya da büyü bozmak durumlarında yapılan bir eylemdir. Büyü yapan kişiler genelde medyumlardır.

Medyumlar hem doğuştan gelen yetenekleri sayesinde hem de yıllar içerisinde edinmiş oldukları deneyimleri sayesinde çok fazla zarar görmeden iletişime geçebilmektedirler. Yine de büyü ya da büyü bozma eylemi gibi girişimler sonrasında en deneyimli ve güçlü medyumlar bile manevi olarak yıpranırlar. Çünkü insan çamurdan yaratılmıştır cin ise ateşten yaratılmış olan bir enerji gibidir. Bu enerji görünümlü varlıklar insan ile iletişiminde kişiyi fazlasıyla zorlar ve yıpratır. Hatta bazı durumlarda fiziksel zararlar da gözlemlenebilir. İnsan hücrelerin ve moleküllerin birleşimi ve bütünlüğü sonucunda yaratılmış varlıklardır.

Cinler ise ışık şeklinde bir enerji ve özünde de ateşten yaratılmıştır. Tıpkı insanlara din tarafından cinler ile iletişim yasaklandığı gibi cinlere de insanlar ile iletişim yasaklıdır. Din olarak bir inanç içerisinde olan cinler zaten Allah’ın bu emri ile insanlarla iletişime geçmeden kendi boyutları içerisinde inançlı bir şekilde yaşamını sürdürmeye devam eder. Cinlerde de Müslüman olanlar vardır. Zaten Kur’an ı Kerimde de cinler ve insanlar için geçerli olan pek çok ayet vardır. Peygamber için de cinler ve insanlara rehberlik etmek adına dünyada olduğu belirtilir. Hatta özellikle İslamiyet’in ilk yıllarında Hz. Peygamber bazen Kur’an ı Kerim okurken cinlerin de geldiği ve onu dinlediği bilinir. Yani gördüğümüz ya da görmediğimiz pek çok farklı varlık ile benzer zamanlar içerisinde farklı boyutlardaki yaşamımızı devam ettirmekteyiz.

Önemli olan inanç olarak kendimizi zayıflatarak cinler için manipüle edilmeye uygun varlıklar olmamak için sağlam bir ruh sağlığı ve bazı konularda dikkat ve özen gerekmektedir. İnsan iletişime geçmek için Cinleri harekete geçirecek bir kelam ya da eylemde bulunmadığı sürece cinler durup dururken gelip insan ile iletişime geçmez. Bunun haricinde cinlerin hoşlandığı bazı pis ortamlar ya da mum, tütsü, sigara dumanı gibi sevdikleri kokular da vardır. Bu tarz eylemler ile de cinlere iletişim için davetiye çıkarmamalıyız. En önemlisi ise her zaman abdestli olmaya özen göstermeliyiz. Abdest su içerdiği için ve cinler de ateşten yaratılmış varlıklar oldukları için abdestli beden onları rahatsız eder ve yaklaşmakta zorluk çekerler.

Cinler ile Evlenmek Mümkün Olabilir Mi?

Peki, cinler ile evlenmek mümkün olabilir mi? Bu konuda farklı görüşler vardır. Bu konu daha çok İslamiyet dini kaynaklarında görüşler bildirilmiştir. Çünkü farklı dinlerde ruhani varlıklar başka isimler ile anılır. İslamiyet ise ‘cin’ kavramının sık sık geçtiği bir inanç sistemidir. Bu yüzden İslamiyet dini ile ilgili derin araştırmalar yapmış olan kişilerden bu konuda bizlere aktarılmış farklı bakış açıları vardır. Bazı görüşlere göre insanlar ve cinler ilişkiye girebilir, evlenebilir hatta çocuk sahibi olabilirler. Bu görüşü savunan kişilere göre cin ve insan birleşiminden çocuklar olabilir ve bunlar farklı isimlerle anılır.

Baba insan, anne cin ise; El Has ismiyle anılır. Baba cin, anne insan ise; El Amluk ismi ile anılır. Fakat bazı görüşlere göre böyle bir durum mümkün değildir. Aynı zamanda İslamiyet açısından böyle bir durum oldukça risklidir. Çünkü zina yapmış olan bir kadın hamile kalırsa ve babasını açıklamak istemezse ‘cinden hamile kaldım.’ diyerek bazı kafa karışıklıklarına ya da yapılacak hatalara kılıf uydurma konusunda art niyetli olarak kullanılabilir. Bu durum bilimsel olarak mümkün değildir. Çünkü İnsan, hücrelerin ve moleküllerin birleşiminden oluşmuş bir varlıktır.

Cin ise; ışık şeklinde bir enerji akımıdır. Bu bağlamda bu farklılıkların birleşiminden herhangi bir varlığın doğumu söz konusu olamaz. Örneğin yanlış ya da hoş olmayan bir durum olsa da bazı insanlar hayvanlar ile de ilişkiye girmektedir ve bu birleşmeden insan ya da hayvan türünden bir çocuk sahibi olmak mümkün değildir. Hatta insanlar için üretilecek bir ürün özellikle öncelikli olarak fareler üzerinde denenir. Bunun sebebi insan DNA sı ile en uyumlu olan DNA ya sahip varlıkların fareler olmasıdır. Bu durumda bu kadar benzer DNA dizilimine sahip 2 farklı türdeki canlıdan bile ortak bir yavru dünyaya gelmiyorsa, ruhani bir varlık olarak kabul edilen cinler ile insanların da ortak bir çocuğa sahip olmaları mümkün değildir.

Cinler insanlarla ilişkiye girebilir mi konusunda makul olan açıklama ise bunun zihnen yaşanan bir durum olmasıdır. Çünkü cinler ruhsal olarak insanlara yaklaşabildikleri için şehvet duygusunu uyandırmakta da zorlanmazlar. Bunu rüya gibi de düşünebiliriz. Rüyalarda da şehvetli rüyalar gördüğümüzde zihnen ve bedenen etkileniriz. Cinler ile cinsel ilişki de bazı görüşler tarafından bu şekilde açıklanır. Fakat bazı cinler kendi alemlerinde bir insandan çocuk sahibi olduğunu iddia edebilir. Aynı şekilde bazı kişiler de bir cinle evli olduğunu, çocukları olduğuna iddia edebilir. Aslında bu kişiye musallat olan cinin kişiyi psikolojik ve ruhsal açıdan manipüle etmiş olmasının sonucunda yaşanan bir durumdur. Yani fiziksel olarak gerçek anlamda insan ve cinlerin evlenmesi mümkün değildir.

Cinlerin Evlilikleriyle ilgili Farklı Görüşler

Bazı farklı görüşler ise; insan ve cinlerin ilişkiye girebileceğini, evlenebileceğini ve hatta çocuk sahibi olabileceklerini savunmaktadır. Evet cinler ile iletişime geçmek mümkün. Hatta çoğu kez bir cin insan olan bir karşı cinsi beğendiğinde ona yaklaşabilmek adına her türlü yolu dener. Âşık olduğu kişiye kendisini insan suretinde bile gösterebilir. Bu da insan olan kişide duyguların ve şehvetin uyanmasına sebep olabilir. Bu durumda cinin insanları nasıl manipüle ettiği ile ilgilidir. Özellikle anlatılan bazı hikayelerde cin tarafından beğenilip, sahiplenilmiş kişiler diye anılır bazı kişiler. Bu sebepledir ki insanın en yalnız olduğu ve savunmasız olduğu yer banyo ya da tuvalet olarak kabul edilir.

Cinler de bu tarz ortamlarda görülmeden varlıklarını sürdürmeye devam edebilirler ve insanın en savunmasız ve zayıf olduğu bu yerlerde özellikle de bir insanı beğendiyse ona sahip olmak için her yolu dener. Unutulmaması gereken önemli konulardan biri de cinlerin insanlara göre çok daha uzun bir ömür yaşadıkları. Bazı kaynaklara göre ortalama 70 yıl olan insan ömrü cinlerde 700 yıl ile 1000 yıl arasında değişkenlik gösterebilmektedir. Burada da en önemli hususlardan biri insan ve cinler hayat akışını aynı hızda ve boyutta yaşamıyorlar. Cinlerde mekân ve zaman algısı insanlardaki gibi değildir. Çünkü insan ruha sahip olmasının haricinde aynı zamanda somut olarak da var olan bir varlıktır. Bu yüzden de farklı olan iki tür olarak bakılmalıdır cin ve insan türlerine.

Cinlerde de insanlarda da iddia edilen evli oldukları konusundaki söylemleridir. Hatta bazı insanlar birden fazla cin ile evli olduğunu iddia ederken, bazı cinler de birden fazla insan ile evli olduğunu hatta ilişkisi olan kişinin çocuğu var ise kendisinden olduğunu iddia eder. Aslında bu durumlar tamamen kişinin psikolojisi ve inanç konusundaki sağlamlığı ile ilgilidir. Çünkü bir cin bir insanı istediğinde vesvese gibi, içten içe sürekli iç sesinizmiş gibi direktifler vererek iradenizi devre dışı bırakmak için savaşır. Eğer güçlü bir ruhsal yapınız ya da psikolojiye sahipseniz cinler sizinle iletişime geçmekte zorlanır. Özellikle de inançlı insanlardan uzak dururlar. Çünkü cinler öncelikle abdestli olunmasından rahatsız olur.

Cinler ateşten yaratılmış varlıklar olduğu için abdest alınmasından, abdestli dolaşılmasından rahatsız olurlar. Çünkü abdest ile insan üzerindeki negatif hisler nötrlenir ve cinlere karşı da bir zırh görevi görür. Bunun haricinde dualar ve ayetlerden hatta namaz kılınmasından da hoşlanmadıkları için bu şekilde İslamiyet dinine inanıp, ona uygun bir biçimde yaşayan kişilere yaklaşmak istemezler.

Cinler enerjisel varlıklar oldukları için çok güçlü ve tehlikeli olabilirler. Özellikle de bizimle iletişime geçenlerin Allah’ın koymuş olduğu yasağı çiğneyerek bir insanla iletişime geçmektedir. Zaten inançlı olmayı tercih etmiş olan cinler ona göre yaşarlar ve insanlar ile iletişim konusunda koyulmuş yasağı çiğnemezler. Yani insan olarak bir cin ile iletişime geçiyorsanız büyük ihtimalle inançlı ya da iyi huylu bir cin değildir ve zamanla kişiye zarar verebilir. Bu sebeple çok mecburi bir durum olmadığı sürece insan ve cin arasında herhangi bir iletişim kurulması doğru değildir.

Mecburen iletişime geçilmesi durumu en fazla büyü bozma durumunda yaşanır. Bu konuda da kişi bireysel olarak bunu yapmak adına yeterli bilgi ve deneyime sahip olmadığı için uzman ve güvenilir bir medyumdan yardım alabilir. Fakat kendisi birebir bir cinle iletişime geçmemelidir. Gözle görülemeyen bu varlıklar zamanla soyut anlamda kişiyi ele geçirebilir ve kendi arzuları doğrultusunda yönlendirebilir. Cin musallatı durumunda kişi iradesi dışında bazı şeyler yapabilir. Bu da tehlikeli sonuçlara neden olabilir. İşte tam da bu yüzden her canlı kendi türü ile ilişkiye girdiği sürece yanlış ya da kötü olayların da gerçekleşmesinin önüne geçmiş olur.